İzmir İçin Elele
|
|||||
Bir Kent Demokrasisi Modeli | |||||
İzmir Büyükşehir Belediyesi 29 Mart 2009 Yerel Seçim Bildirgesi'nden | |||||
“Kentler, insanlık tarihine demokrasinin ilk kez yaşam bulduğu mekânlar olarak yazılmıştır. İzmir’in içinde bulunduğu Ege bölgemiz demokrasi tarihinin de başladığı coğrafyadır. İzmirlilerin özgürlük tutkusu köklerini bu gelenekten alıyor. İzmir, tarihi boyunca birçok inanç ve kültürü, karşılıklı saygı temelinde birbiriyle kaynaştıran medeni bir kent olmuştur. İzmir halkı, farklı kültürlerin bir arada oluşunu ve kaynaşmasını tehdit değil, zenginlik olarak algılıyor; çünkü farklılıklardan doğan dinamizm ve yaratıcılığın değerini çok iyi biliyor. Herkesin tercih ettiği yaşam tarzı ve kültürüyle yaşamasına zemin oluşturan çağdaş demokrasi anlayışı, İzmir’e ve İzmirliye kimliğini kazandırıyor.
21. Yüzyıl’da, demokrasinin anlamı da modern çağın başlangıcındaki durumundan oldukça farklılaşmış bulunuyor. Bireyle siyasi otorite arasındaki ilişkinin niteliği olarak özetleyebileceğimiz modern demokrasi tanımına toplulukların, azınlıkların ve toplumda var olan bütün kimliklerin hak ve özgürlüklerle donamış halde tanınması koşulu da eklenmiş bulunuyor. Başka bir deyişle, kökeninde iktidarın çoğunluk iradesine teslim edilmesi anlamına gelen demokrasi, günümüzde azınlıkta kalmış topluluk ve düşüncelerin tanınmasını da içerecek şekilde değişerek yeni boyutlar kazanıyor. İzmir’de farklı kimliklere saygının yerleşik bir değer oluşu, demokrasinin güncellenmiş anlamlarına yatkınlığı beraberinde getiriyor.
Öte yandan, demokrasinin seçimden seçime oy kullanmaya indirgenmiş uygulamalarının kitleleri yabancılaştırıcı ve otoriter eğilimlere zemin hazırlayıcı sonuçları da demokrasi tanımı üzerine başka bir tartışmayı derinleştiriyor. Siyasal otoriteyi onaylayıp sahneden çekilen edilgen ‘birey’ yerine, karar alma ve uygulama mekanizmalarına sürekli katılan, siyasal otoriteyi sürekli denetleyen ve siyaseti belli bir zümrenin üzerine yıkılmış bir yük değil, bir erdem olarak benimsemiş aktif ‘yurttaş’ kavramı, çağımız koşullarında öne çıkıyor. Böylelikle biçimsel onaylamacı ‘demokrasi’ yerine, ‘katılımcı demokrasi’ anlayışının değeri de her geçen gün artıyor.
Biz bu kuramsal birikimin üzerinde, bir yandan farklılıklara saygı temelinde oluşmuş İzmirli kimliğini özenle koruma ve geliştirme çabası içinde olurken, öte yandan İzmir’de katılımcı bir kent demokrasisi inşa etmek için önemli adımlar attık. Aldığımız kararlar, yaptığımız yatırımlar ve projeler çoğu zaman bizimle birlikte, kentimizdeki ilgili sivil toplum kuruluşlarının da imzasını taşıdı. Önümüzdeki hizmet dönemini katılımcı demokrasiye dönüşüm dönemi olarak planladık. Hemşehrilerimizle el ele Türkiye’ye örnek oluşturacak bir kent demokrasisi modelinin temellerini atmak istiyoruz.”
Aziz Kocaoğlu
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
|